DÜDÜKLÜ TENCERE İLE ÇOK PRATİK…
Soğuk günlerde sıcacık bir çorba ister insanın canı, sıcak günlerde ise şöyle buz gibi bir limonata ya da dondurma. Kış günü yediğimiz dondurmada güzeldir elbet ama içimiz üşür, sıcak bir fincan çay gibi keyif vermez çoğu zaman.
İşte bu kuralı bozan nadir yiyeceklerden biri pırasa bence…
Hava ne kadar soğuk olursa olsun, pırasa buz gibi soğuk yenince keyif veriyor bana…
Yanında mutlaka taze ekmek ve siyah zeytin ile birlikte…
İtiraf ediyorum ben gerçek bir pırasa sever değilim. Kayıtsız şartsız her şekilde yerim diyeceğim bir sebze değil kendisi. Şartlarım var :)
Bir kere kesinlikle zeytinyağlı olacak, salçalı olmayacak, rengi bembeyaz olacak, bol pirinçli, bol havuçlu olacak, yeşil kısmı az, beyaz kısımları daha fazla olacak, yumuşacık olacak ağızda krema gibi eriyecek, bir gün dinlenmiş ve kıvamı buz gibi soğuk olacak, son olarak kesinlikle üzerine limon sıkarak yenecek.
Nasıl? AB kriterleri gibi değil mi? :)
Bu kriterlerin hepsini başarı ile kim bir araya getirir, benim bu şımarıklığımı bir tek kim sızlanmadan yerine getirir, sorusunun yanıtı ise; tabi ki annem :)
Hafta sonu; “hadi yeni bir şeyler deneyelim” diye mutfağa girdiğimizde, önce bir buzdolabına göz attı annem, sebzelikte, benim alıp, sonrada unuttuğum bir şeyler var mı diye. :)
Her zaman olduğu gibi buldu da :) Pırasalı kiş yapmak için aldığım ama günlerdir öylece duran pırasaları…
“Kiş, miş anlamam ben, yapalım mis gibi zeytinyağlı pırasa olsun bitsin” dedi. Blogda pırasa tarifi olmadığı için hemen kabul ettim tabi :) Tarif olsaydı illa başka bir şey yapalım diye tuttururdum :)
Zeytinyağlı Havuç tarifinde uzun uzun anlatmıştım; pırasanın üzerinden havuçları ve pirinçleri seçtiğimi, sırf bu yüzden annemin bana zeytinyağlı havuç pişirdiğini ama yemeğe lezzetini veren pırasa olduğu için yerini tutmadığını…
Bu nedenle bizim tarif; bol havuçlu ve pirinçli siz isterseniz daha az kullanabilirsiniz.
Annemin tarifinin bana göre en can alıcı noktası; düdüklü tencerede pişmesi. Sebzelerin doğranmasından, tencerenin kapağını açıncaya kadar süre toplasanız yarım saat bile değil, üstelik bu süre içinde sizin çalıştığınız kısım en fazla 10 dk. :)
Düdüklü tencerede yapmak istemezseniz, aynı yapılış aşamalarını izleyip, kısık ateşte pırasalar yumuşayıncaya kadar pişirmeniz gerekiyor. Birde su miktarını birazcık daha arttırmanız.
Sizinde pırasa ile ilgili kriterleriniz benimle aynı ise; tam da mevsimi iken, deneyin derim :)
Malzemeler
- 1 Kg. (ayıklanmış, doğranmış) Pırasa
- 2 Adet (orta boy) Havuç
- 3 Yemek Kaşığı (tepeleme) Pirinç
- 1 Tatlı Kaşığı (silme) Tuz
- 1 Yemek Kaşığı (tepeleme) Şeker
- 1 Çay Bardağı (100 ml.) Zeytinyağ
- ¾ Su Bardağı (1 bardaktan 1 parmak eksik) Su
Yapılışı
- Pırasaların tepelerinden keserek, dış kabuklarını temizleyin. 2şer cm. kalınlığında doğrayın.
- Havuçları da ince ince dilimleyin.
- Tencereye sırasıyla; pırasaları, havuçları, yıkanmış süzülmüş pirinci, tuzu, şekeri, yağı ve suyu koyun.
- Düdüklü tencerenizin derecesini ayarlayın ve orta ateşe koyun, buhar çıkışı olunca ateşi kısın ve 7 dk. pişirip, ateşi kapatın.
- 10-15 dk. sonra kapağını açın ve biraz ılınınca servis tabağına alın. (Ben Karaca düdüklü tencerede 2 numaralı konumda pişirdim)
- En az bir gece buzdolabında dinlendirin ve soğuk servis edin.
0 yorum:
Yorum Gönder